Zeytinburnu Mutlu Son

Zeytinburnu Mutlu Son

Genç görünüyordu. Mutlu… Görünüyordu ve onu hal böyle olunca görünce Miranda’nın içi gidiyordu. Zeytinburnu Mutlu Son Olivia, Winston’ın yanına oturmak üzere odadan öbür tarafına geçerken Miranda’nın kulağına eÄŸildi, Zeytinburnu Mutlu Son  “Sana yardım etmeye çalışıyorum.” ancak Miranda kendini hâlâ Turner’ın gülümsemesinden alamamıştı. Sanki midesini ayaklarının üzerine düşmüş ÅŸeklinde hissetti, başı dönüyordu ve kalbi bir senfoni çalar gibi atıyordu.

Ya âşıktı yahut nezleye yakalanmıştı. Turner’ın mükemmel profiline kaçamak bir bakış attıktan sonra derin bir iç çekti. Tüm bu iÅŸaretler aÅŸkı gösteriyordu. “Miranda. Miranda!” Başını kaldırıp sabırsızlıkla adını tekrarlayan Olivia’ya baktı. “Winston okumayı tamamlamış olduÄŸimde Ulusların ZenginliÄŸi hakkında ne düşündüğümü bilmek istiyor. Benimle beraber senin de okuyacağını söyledim. Eminim baÅŸka bir kopyasını daha alabiliriz.” “Ne? Evet, tabii ki, ben okumaya bayılırım.” Olivia’nın budala gülümsemesini gördükten sonrasında Miranda azca önce neyi kabul ettiÄŸinin farkına vardı.

Zeytinburnu Mutlu Son

“Åžimdi, Miranda, ” dedi Winston, masaya doÄŸru eÄŸilip eliyle onun elinin üzerine vururken. Zeytinburnu Mutlu Son “Bana sezonunun nasıl geçtiÄŸini anlatmalısın.” “Bu kurabiyeler çok lezzetli.” dedi Turner yüksek sesle ve uzanıp bir tane daha aldı. “Özür dilerim Winston, kolunu çeker misin?” Winston elini çekti. Turner bir kurabiye aldı ve aÄŸzına attı. Sonrasında aÄŸzını yayarak gülümsedi. “Her zamanki ÅŸeklinde mükemmel, kadın Cook!” Bu övgü karşısında gözleri parlayan kadın Cook, “derhal, birkaç dakika içinde senin için bir tabak daha hazırlayacağım, ” diye yemin etti. Miranda bitirmelerini bekledikten sonra Winston’a, “hakkaten çok güzel olmuÅŸ.

KeÅŸke bu tarz ÅŸeylerin tadını çıkarabilmek için sık sık bizimle birlikte burada olsan, ” dedi. Winston hafifçe bir gülümseme ile ona döndü ve “KeÅŸke, ” dedi. “sadece yazın bir kısmını burada geçireceÄŸim.” “Korkarım bayanlara ayıracak fazla vaktin olmayacak, ” diyerek yardım edercesine söze girdi Turner. “hatırladığım kadarıyla, benim yaz tatillerim dostlarımla eÄŸlenerek geçerdi. MüthiÅŸ bir eÄŸlenceydi. Kaçırılacak benzer biçimde deÄŸildi.” . “Ben de sizinle geleceÄŸim, ” dedi Turner hiç beklenmedik bir halde ayaÄŸa kalkarak. Miranda hayretle ona döndü, Olivia ve Winston da öyle. Önceden Ambleside’da onlarla dışarıya çıkmaya hiç ilgi duymamıştı, aslına bakarsanız buna lüzum da yoktu. Onlardan dokuz yaÅŸ daha büyüktü.